Özgür Özel balığa çıktı

31 Ağustos tarihini 1 Eylül ile bağlayan gece balık av yasağı sezonu bitti. Balıkçılar av yasağının sona ermesi ile beraber denizlere açılarak vira Bismillah dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’de av yasağının kalkması ile beraber İstanbul Rumeli Feneri’nde balıkçılar ile beraber yasak sonrasındaki ilk balık avını beraber yaptı. Burada hem balık sezonu hem de gündeme dair bir takım açıklamalar yapıldı. Özel balıkçılar ile beraber hep birlikte vira bismillah dediklerini ve balıkçıların kendisine sahip çıkılmasını beklediklerini açıkladı.

DENİZCİLİK BAKANLIĞI KURULMALI

Özel balıkçıların sorunlarının aşılması için balıkçılık bakanlığının kurulması gerektiğini dile getirdi. Üç tarafı denizlerle kaplı bir ülkenin Denizcilik Bakanlığının olması gerektiğini ifade eden Özel:

“Üç tarafı denizlerle çevrili ve Marmara Denizi gibi dünyanın en kıymetli iç denizine sahip ülkemizde bir denizcilik bakanlığı yok. Denizcilik Bakanlığı olmadığı için balıkçıların sorunlarını dinleyen, çözüme kavuşturacak mekanizmalar çok zayıf ve hantal kalıyor.

Bunun yanında bakanlık hem balıkçıları konacak hem balıkları koruyacak hem su altı varlıklarını koruyacak hem Türkiye’nin geleceğine gelecek nesillerine de bu türleri saklamasını aktarmasını sağlayacaklar.

Balıkçılar bilinçli balıkçılığa karşı değiller. Aksine diyorlar ki bize katkı sağlasınlar. Balığın boyunu ölçecek makinaları almak herkese zorunlu olsun ama devlet bu işlerde birazcık hem zorlayıcı olsun hem de birazcık kolaylaştırıcı olsun satın almak açısından teşvikler verilsin.”

“BALIKÇILARIN YÜZÜ GÜLERSE HEPİMİZİN YÜZÜNÜ GÜLDÜRÜRLER”

Özel, kendi iktidarlarında ilk atanacak olan bakanlığın Denizcilik Bakanlığı olacağını ifade etti. Denizcilik Bakanının balıkçıların sorununu her daim birinci gündemi olacağı Özel tarafından kaydedilirken şu sözler ifade edildi:

“Biz bu ülkede balıkçıların yüzünü güldürürsek, onlar da hepimizin yüzünü güldürecekler. En kıymetli, en değerli ve doğru avlanırsa en uygun fiyatlı protein, en değerli protein balık. Bu ülkede ne açlık kalır, ne yoksulluk kalır, ne beslenemeyen çocuklar kalır, ne hastalıklar kalır, hepsi hallolur. Yeter ki bu kardeşlerimizin sesi dinlensin. Biz bugün onları dinlemeye seslerini duyurmaya geldik. Dediklerini duyduk, iktidarımızda bunları yapacağız”